Çerkezköy Masaj Salonu

Çerkezköy Masaj Salonu

Çerkezköy Masaj Salonu Orta‐ dan kayboluşumun iyi mi bir üzüntü doğurduğunu bilmiyorum çünkü şu güne dek onlardan hiç haber almadım. Tüm varlığım vaftiz annemden almış olduğum iki gine, birkaç şilin, gümüş ayakkabı tokaları ve gümüş bir yüksüktü. Sırtımdaki sıradan giysiler haricinde yanıma aslabir kıyafet almamıştım, ardımda duyduğum her ayak sesi ya da gürültüden ürkerek, yorgunluktan bitip tükenene kadar koşturdum. Size vallahi billahi ki on, on beş kilometre yürümüşümdür. Sonunda bir çitin üzerine çöktüm, hıçkırıklar içinde ağlıyordum. Kaçışım yüzünden daha da artmış korkularımın tesiri altındaydım.

Gene de geri dönerek, insanlıktan uzak ana-babamla yüz yüze gelme düşüncesi ölüm benzer biçimde geliyordu. Bu kısa molayla dinlenmiş ve gözyaş-larımla rahatlamış olarak yine yola çıkmak üzereydim ki hoş bir köy delikanlısı arkamdan gelip yetişti. Neler yapabileceğini görmek üzere Londra’ya gidiyordu. O da benim şeklinde ailesinden firar etmiştı. En fazla on yedisinde, oldukca biçimli bir yüze sahip, sarı saçlı, minik bir kasketle yünlü çoraplar giymişti, kısacası tam bir köy delikanlı-sıydı. Sopasının ucuna yol için aldığı yiyecekleri sardığı bir bohçayı bağlamış, ıslık çalarak arkamdan gelmeye başladı. Bir süre konuşmadan yan yana yürüdük, sonucunda arkadaş olduk ve yolculuğumuzun sonuna kadar birlikte gitmek üzere mutabık kaldık.

Çerkezköy Masaj Salonu

Çerkezköy Masaj Salonu Planlarından ya da düşüncelerinden haberim yoktu aslına bakarsan yabancı bir erkek hakkında meraklanmayacak kadar masumdum.” “Gece çökmeye başlayınca, bir han veya barınak aramamız gerekti fakat eğer sorulursa birbirimizin nesiyiz diyecektik? Biraz düşündükten sonra çocuk, benim de en iyisinin bu bulunduğunu planladığım bir öneride bulundu. Sizce bu ne olabilirdi? Elbet, evliyiz diyecektik. Sonuçların neler olabileceğini bir an bile aklıma getirmedim.

Bu çare üzerinde anlaştıktan azca sonrasında, kapısında yaşlı ve kaçık bir koca karının durduğu, tabanvay yolcular için kurulmuş o derme çatma han‐ lardan birine vardık. Hanım bizi yorgun görünce orada kalmaya davet etti. Nasıl olursa olsun bir dam altına girmekten memnun şekilde içeri girdik. Yol dostum her şeyi üzerine alıverdi ve derhal evin sunabileceği imkânları önüme serdi. Beraber evli bir çift benzer biçimde yiyecek yedik. Zamanlarımızı ve görünüşlerimizi dikkate alırsak, bu yalanla hiç kimseyi kandırmamıştık. Ama yatma vakitı gelip çattığında, ikimizde de evli olmadığımızı söyleyebilecek cesaret yoktu ve son aşama doğal olması durumunda, beraber yatmaktan ne kadar çok utandığımız görülmeye değerdi. Bu sırada yaşlı kadın mumu aldı ve bizi uzun bir avlunun ucundaki odaya götürdü.