Çerkezköy Masaj Salonu Masöz Çiğdem
Çerkezköy Masaj Salonu
Oğlanın yanma geldiğini görünce korkudan taş kesilmişti. Onu sevdiğini, beklediğini, elini tutmayı, beraber okulun kapısını geride bırakıp yolun sonuna gitmeyi hayal ettiğini anlamasından korkmuştu; söylenenlere bakılırsa, yolun nihayetinde büyük bir kent, roman kahramanları, artistler, arabalar, bir sürü beyazperde, kısacası akla gelen her tür harika vardı. Gün süresince, sınıfta bir türlü dikkatini toplayamadı. Saçma sapan davrandığı için kendi kendini yiyip bitiriyor, bir taraftan da, oğlanın da onu fark ettiğini öğrendiği için rahatlama duyuyordu. Kalem, söyleşi açmak için bir bahaneydi yalnızca; çocuk yanma ulaştığında, cebinde duran bir tükenmez gözüne çarpmıştı Maria’nın. Onu yine görebilmek için ölüyordu. Çerkezköy Masaj Salonu
Çerkezköy Masaj Salonu
O gece -ve izleyen gecelerde- ona verebileceği bütün cevapları kafasında evirip çevirdi, ta ki hiç bitmeyecek bir öyküyü başlatmak için en uygun yolu bulana kadar. Fakat oğlan bir daha onunla hiç mevzuşmadı. Okula hâlâ birlikte yürüyorlardı, Maria bazen sağ elinde bir kalemle birkaç adım önden gidiyor, kimi zaman de onu sevgiyle seyredebilmek için arkada kalıyordu. Okullar kapanana kadar için için aşkını yaşayıp acı çekmekle yetinmek zorunda kaldı. Çerkezköy Masaj Salonu Hiç bitmeyecek şeklinde gelen dinlence sırasında, Maria bir sabah bacakları kan içinde uyandı ve öleceğini sandı; oğlana bir mektup bırakmaya karar verdi, yaşamının büyük aşkı bulunduğunu itiraf edecekti ona.
Sonra, sertöo’ya dalıp bölgedeki köylüler içinde dehÅŸet saçan yabani hayvanlara, kurt-adama veya kafasız katıra[1] yem olmayı tasarladı. Hem ana-babasmın arkasından aÄŸlamasını da engellerdi bu, çünkü ruhlarını daraltan aÄŸlatısal olaylara karşın, hep bir umutları olurdu zavallıcıkların. Kızlarının çocuksuz, zengin bir aile tarafınca kaçırıldığını, günün birinde ÅŸan şöhret ve bol paraya kavuÅŸmuÅŸ olarak geri döneceÄŸini hayal ederlerdi –Çerkezköy Masaj Salonu yaÅŸamının ÅŸimdiki (ve sonsuz) aÅŸkı da onu bir türlü unutamaz, her sabah, onunla bir kere daha mevzuÅŸmadığı için acı çekerdi. Mektubu yazamadı, çünkü anası odaya girdi, örtülerin kızıla boyandığını görüp gülümsedi ve ona, “Artık bir genç kız oldun, yavrucuÄŸum,” dedi. Maria, genç kız olmakla bacaklarının arasından sızan kan arasında ne benzer biçimde bir iliÅŸki bulunduÄŸunu merak ettiyse de, annesi anlatmayı beceremedi.
Son yorumlar